Unutmayınız; hayalinize bir an evvel ulaşabilmeniz için, basit bir tedaviden daha fazlası gerekir…
Tedavide olan kadın ve erkeğin tek tek değerlendirmesi yapılmalı sosyal, psikolojik, ekonomik durumları; daha evvelki hastalıkları, tetkikleri, sonuçları ve tedavilere verdikleri cevaplar; başvurdukları zamandaki yaş, sperm ve ayrıca yumurtalık fonksiyonları ayrıca hormonal durumları göz önüne alınarak çiftin tedavi planlaması yapılmalıdır.
Kadın ve erkeğin psikolojileri, çocuksuzluk sorununa bakış açıları, kendi erkek ve kadınlık kimlikleri ile bağdaştırmaları veya reddetmeleri; sosyal, ekonomik çevrelerin yarattığı ruhsal baskılar, akraba baskıları, çiftin birbirleriyle olan ilişkilerini, birbirlerine karşı olan duygularını negatif yönde etkilemektedir. Bu nedenlerin gebeliği olumsuz etkileyebilme olasılığı göz önüne alınarak çift; duygu düşünce ve beden dengeleme programına alınmalıdır.
Maddi sorunlardan veya yaşadıkları stresten dolayı ilk başarısız tedavi sonrasında %40 dolayında çift, tüp bebek tedavisine devam etmemektedir.
Tedaviye devam etmesi halinde sonuç alabilecek birçok çift, bu umutsuzluk nedeniyle maalesef çocuksuzluğa mahkum olmaktadır. Zihin – Beden Dengeleme programı bu tip tedavi reddini en aşağı düzeye indirmektedir. Başarısız denemeleri takiben, üzüntülü, tepkili, küskün ve ümitsiz bir durumda olan çiftin motive edilmesi, tekrar denemeye ikna edilmesi, kaygı ve korkularının giderilmesi, kendilerine olan güvenlerinin yeniden inşa edilmesi gerekir.
Beynimizin; üreme hücreleri de dahil, tüm hücrelerimize hükmetme yeteneği vardır. Vücudumuzdaki hormonal sistemler beyinden salgılanan uyarıcı hormonlar aracılığıyla belirli bir düzen ve uyum içerisinde çalışır. Bu uyumun bozulduğu durumlarda gebelik şansı azalır. Korku, kaygı, panik ve güven eksikliği tedavi başarısının düşmanıdır.
Bir çiftin çocuk sahibi olmasında hassas dengeler rol oynar. Bu dengelerin herhangi birinde bozukluk olduğunda çiftin kendiliğinden veya yardımcı üreme teknikleri yardımıyla gebe kalmasında gecikmeler olabilir veya gebelik hiç oluşmayabilir.