Rahim İçi Dengeleme
Tüp bebek tedavisinin başarısını belirleyen en önemli aşamalardan biri rahime yerleştirilen embriyoların rahim içi zarına tutunarak gömülebilme yeteneğidir. Embriyo ile rahim iç zarı salgıladıkları maddeler ve faktörler aracılığıyla birbirleri ile konuşurlar ve iyi anlaşırlarsa rahim hücreleri embriyoyu kabul eder ve içine alırlar. Tedavi öncesinde veya tedavi sırasında uygulanan bazı teknikler ile rahim içi embriyolar için uygun hale getirilir ve rahim içinin bağışıklık dengesi sağlanır. Böylece embriyonun rahim içine tutunma kapasitesinin en üst düzeye erişmesi hedeflenir.
Histeroskopik Injury (Nadas)
Rahim içi zarındaki bazı problemler kaliteli embriyonun rahme tutunmasını engelleyebilmektedir. Embriyo transferinden önceki aylarda histeroskopi yöntemiyle rahimde gebeliğe engel olabilecek bir problemin varlığı araştırılır ve küçük kesiler yapılır. Bu kesilerden sonra rahim bir nevi nadasa bırakılır. Böylece rahim hücrelerinde canlanma ve transfer edilen embriyoyu tutma potansiyeli artmaktadır. Bu yöntem, gebelik oranını artırdığı gibi düşük oranını da azaltmaktadır.
Desteklenmiş/Kombin Nadas Tekniği:
Bu uygulamada yukarıda tariflenen Nadas Tekniğine ilave olarak garanulosit koloni arttırıcı faktör (G-CSF) denilen ve rahim içi zarında bulunan özel gömülgenlik destekleme hücrelerini arttıran ve uyaran sıvı rahim içine verilmektedir. Bu uygulama ile yine bağışıklık hücreleri üzerinden, rahim zarının kalınlaşması amaçlanır ve rahim içindeki bağışıklık hücrelerinin, en sağlıklı embriyo ile iletişim kurması sağlanarak gebelik oranlarını artırırken, düşük oranlarını azaltır.
Nadas 2 uygulaması:
Yumurta gelişmesinin sağlanması için verilen ilaçların rahim içinin gömülgenliğini azaltabileceği anlaşılmıştır. Bu nedenle bazı hasta gruplarında tedavi esnasında oluşan iyi kalitedeki embriyoların ilaç tedavisi verilen ayda transfer edilmeden dondurularak saklanması, sonraki aylarda yumurta geliştirici ilaç kullanmadan transfer edilmesi de önerilmektedir.
Freeze All
(Hepsini dondurma tekniği) diyede adlandırılan bu yöntem; PCOS, endometriozis, bağışıklık sistemi bozukluğu, rahim içi kanlanmasını azaltan hastalıklarda uygulanmaktadır.
Era Testi ( Endometrium Receptivity Assay )
Sağlıklı bir gebeliğin oluşması için embriyonun kalitesi kadar embriyonun tutunacağı rahim iç zarının (endometrium) embriyoyu kabul etme özelliği de büyük önem taşımaktadır. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan hastalar incelendiğinde, bazı kadınlarda rahim içi kabul edilebilirlik döneminin farklı olduğu ortaya çıkmıştır. Bu problem, ERA olarak bilinen, yani rahmin embriyoyu kabul edeceği en uygun zamanı belirleyen ileri düzey moleküler biyoloji tabanlı bir test ile çözülebilir. Hastadan doğal adet döngüsü içerisinde veya hormon ile uyarılmış bir tedavi sürecinde belirli bir günde, rahim içi zarından alınan dokunun genetik analizi ile rahim içinin embriyo nakli için uygun olup olmadığı yüksek doğrulukla tespit edilebilmektedir.
Mikroorganizma Dengeleme (EMMA / ALICE)
Rahim içi zarının embriyoyu kabul etmesini sağlayan gömülgenlik sisteminin, rahim içindeki çeşitli mikroplarla da düzenlendiği son dönem çalışmalarla tespit edilmiştir. Lactobacillus diye adlandırılan bu faydalı mikropların azalması iyi embriyo transferine rağmen gebelik oranlarını önemli ölçüde azaltabilmektedir. Bu nedenle özellikle tekrarlayan tüp bebek başarısızlıkları ve gebelik kayıplarında rahim içindeki olumlu ve olumsuz etki yapan mikropların araştırılması Alice ve Emma ya da ülkemizde geliştirilen bazı testlerle yapılmaktadır.
Faydalı mikroorganizmaların az olduğu durumlarda rahim içini destekleyici tedaviler yapıldıktan sonra tüp bebek tedavisinin başarı oranlarının arttığı gösterilmiştir. Bu testler ve tedaviler Kliniğimizde kişiye özel olarak gerekli hallerde uygulanmaktadır.
Rahim İçi Detoks: G-Csf Uygulamasi (Rahim İçi Bağışıklık Desteği)
Embriyoların rahim içine tutunması ve gömülmesinde bağışıklık sisteminin çok önemli bir rol oynadığı anlaşılmıştır. Tüp bebek tedavisi öncesi siklusta rahim içerisine etki yapabilecek özel kataterle özellikle ince endometriuma uygulanan rahim içine embriyonun sağlıklı şekilde gömülmesini destekleyen granülosit koloni uyarıcı faktör (G-CSF); gebelik şansını arttırmaktadır. Bu uygulama daha önceden erken düşükleri olan veya biyokimyasal gebelik olarak adlandırılan gebelik oluşma zorluğu olan kadınlarda da düşükleri önleyebilmektedir.
Doğurganlık Aşısı (Rahim zarı bağışıklık sistemi dengeleme)
Doğurganlık Aşısı ile amaç kadının kendi özel kan hücrelerinin kullanılması ile rahim içinde embriyonun gömülmesini sağlayacak maddelerin elde edilmesidir. Yumurta toplama gününde kadından kan alınmakta ve özel işlemlerden geçirilerek monosit denilen hücreler ayrılmakta; bu hücreler özel kültür solüsyonlarına konularak çoğaltılmaktadır.
Hücre üremesinin uygun ve devamlı olması, ayrıca istenilen maddelerin yeterli miktarda salınabilmesi için CRH denilen ve beyinden salınan hormon veya HCG denilen rahim içi zarını kuvvetlendiren hormon da üreme sıvılarına ilave edilmektedir.
İki günlük kültür sonrasında rahim içinde embriyo gömülmesine yardımcı olacak sitokinler ve büyüme hormonları monositik hücrelerce salınmakta ve üreme sıvısında birikmektedir. Laboratuvarda elde edilen ve ‘doğurganlık aşısı’ olarak da adlandırılan sıvı embriyoların rahim içine konulacağı günden tercihen iki gün önce veya hastanın durumuna göre belirlenecek bir zamanda rahim içine verilir. Bu işlem rahim içini daha sonradan transfer edilecek embriyoların gömülmelerine, diğer bir deyişle gebeliğin oluşmasına uygun hale getirir.
Bu şekilde hazırlanmış rahim içi zarının, konulan iyi kalitede embriyoları daha yüksek oranda kabul edeceği yani gebelik oluşmasına yardım edeceği çalışmamızda bulunmuştur. Ayrıca bu tip bir uygulama ile daha sağlıklı gebelik oluşacağı için gebelik kayıpları yani düşükler önlenebilmektedir.
2009 yılından beri sürdürdüğümüz çalışmalarda daha önceden kaliteli embriyo verilmesine rağmen gebe kalamamış kadınlarda %40 gebelik oranı elde edilmiştir. Ayrıca bu teknik tüp bebek tedavisi sonrasında görülen düşük oranlarında %30 dolayında iyileşme gerçekleştirmiştir.
GÜRGAN CLINIC Tüp Bebek Merkezi bu uygulamayı:
- İyi kalitede embriyo transferine rağmen oluşan tüp bebek başarısızlıklarında
- Rahim içi kalınlığının artmadığı olgularda
- Rahim içinde; gömülme problemi olduğu çeşitli testlerle anlaşılmış vakalar ile PCOS, Endometrioma, Immun sistem bozukluğu saptanmış kadınlarda yapmakta ve gebelik oranlarında önemli artışlar gözlemektedir.
Serum Tedavisi
Rahim içinde embriyonun g.mülmesi sırasında, rahim içi ve çevresindeki iyi huylu destek hücrelerine saldırarak g.mülmeyi limitleyen/ engelleyen, halk arasında -katil hücreler diye adlandırılan hücreler (NK Hücreleri) ile damarlardan salınan bazı maddeler (sitokin, interferon, vs) bulunmaktadır. Eğer bu maddeleri salgılayan hücreler sayı ve aktivasyon bakımından fazlalık gösteriyorsa embriyo gömülgenliği bozulur ve gebelik oluşmayabilir. Bu sorun tekrarlayan tüp bebek başarısızlığının nedenlerinden biridir ve özel testlerle araştırılarak tanınır.
Bu durumda geliştirilen serumlar aracılığı ile bu hücreleri ve negatif etkileri devre dışı bırakarak gebelik şansı artırılmaktadır. Amacımız; Doğurganlık Aşısı ile gömülgenliğe olumlu etki yapacak olan hücreleri ve onların saldığı maddeleri artırmak olmakla birlikte gerektiğinde negatif etki eden hücreleri baskılayarak başarı şansını artırmaktır.
Anne adayında embriyonun tutunmasını engelleyen bağışıklık sistemine etki ederek rahim içi dengeleme sağlar. Serum şeklinde damar yolu ile hastalara verilen bu uygulama; embriyo transferi günü ve takip eden süreçte belirli aralıklarla gerçekleştirilir.
Operatif Endoskopik Uygulamalar
Endoskopik uygulamalar esas olarak iki yolla yapılmaktadır. Laparoskopi olarak adlandırılan teknikte, göbek altından yapılan küçük bir kesiden karın içine girilerek üreme organları olan rahim, yumurtalıklar döl yatakları (fallop tüpleri) değerlendirilir. Tüp bebek tedavisinin başarısını olumsuz olarak etkileyebilecek hastalıklar ve problemler araştırılır. İltihap veya başka nedenlerle oluşan yapışıklıklar, miyomlar, döl yataklarında tıkanıklığa bağlı sıvı birikimleri (hidrosalpinks), çikolata ve yumurtalık kistleri, çeşitli anomaliler tanımlanır ve karın açılmadan özel tekniklerle ameliyat edilir.
Burada mikro cerrahi denilen kurallara dikkat edilerek organların zarar görmesi ve yeniden yapışmalar olması önlenir. Bu operasyonlar sonrasında hastanın durumuna göre kendiliğinden gebe kalması için destek tedavilerle zaman verilir. Bu operasyonlar uygun şartlarda, zamanda ve tecrübeli hekimler tarafından yapılırsa tüp bebek başarısını artırırlar.
Endoskopi uygulamalarının diğer bir şekli de histeroskopi denilen rahim ağzından girilerek yapılan ameliyat şekilleridir. Histeroskopik ameliyatlarla yine rahim içinin gözlenmesini takiben ortaya çıkarılan polipler, myomlar, yapışıklıklar, rahim gelişme bozuklukları, sebebi belli olmayan kanamalar tanınmakta ve tedavi edilmektedir. Bu hastalıklar ve sorunların ortadan kalkması ile yapılan tüp bebek uygulamaları daha yüksek oranda başarılı olmaktadır. Histeroskopik uygulama ayrıca rahim içi bağışıklık sisteminin ve kanlanmanın artırılması için NADAS 1 ve NADAS 2 uygulamalarında da kullanılmaktadır.
Kombin Tedaviler
Balanslama Konsepti’ne göre uygun olarak geliştirilecek her uygulama ve tedavi çiftin sorunlarının çözümlenmesine katkıda bulunacak olursa tedavi ve uygulama listesine ilave edilecektir. Böylece çiftler her türlü yeniliği öğrenme, kendilerine faydalarını tartışma ve gerekli olduğunda kullanma şansını bulacaklardır. Bu konseptte diğer önemli bir konu da çiftin gereksiz tedavi almasını önlemek ve en ekonomik yoldan sağlıklı bebeklerine kavuşmalarını sağlayabilmektir. Yukarıda sayılan yeni tedavi ve uygulamalar çiftin durumuna göre birlikte uygulanabilir, biri diğerinin yerine seçilebilir, değiştirilebilir. Bu yaklaşımlar Kombin Tedaviler olarak adlandırılır.
Unutulmamalıdır ki her şeyin doğala en yakını en iyisidir. Bazen tedavinin fazlası zararlı azı yeterli olabilir.
Alternatif Tedavi Uygulamaları
Akupunktur
Akupunktur tedavisi limbik sistemi düzenleyerek, strese karşı direnci artırır ve anne-baba adayı üzerindeki kaygıları azaltma olanağı sunar. Anne adaylarının yeterli kalınlığa ulaşamayan rahim duvarının kalınlaşmasına olumlu etkisi ile embriyonun tutunma olasılığına destek olur. Otonom sinir sistemi tarafından düzenlenen hormon ve yumurta kalitesi oluşumunda katkıda bulunur.
Akupunktur tedavisi eşliğinde transfere gitmiş anne adayları ile akupunktur tedavisi görmeden transfer yapılmış anne adaylarının hamile kalma oranlarını ve bu hamileliklerin devam etme oranlarını karşılaştıran bir çok çalışma vardır. Bu çalışmalar kadınların akupunktur tedavisi ile önemli derecede streslerinin azaldığını ve rahatladıklarını da göstermektedir.
Ozon Tedavisi
Ozon tedavisi; dolaşım ile ilgili bozuklukların giderilmesinde kan dolaşımının artırılmasında organik fonksiyonların yeniden canlandırılmasında uzun yıllardır kullanılmakta olan bir yardımcı tedavidir. Toksinlerden arındırma özelliği ve dolaşım bozukluklarını giderme etkisi ile rahim içindeki kan akımını düzelterek transfer edilen embriyoların tutunma olasılığını artırmak sureti ile tüp bebek tedavilerinde kullanılmaktadır. Ozon gazı damar içine uygulanabildiği gibi özel aletler yardımı ile rahim / uterus içine de belli aralıklarda uygulanabilmekte ve rahim içi zarının daha gömülgen hale gelmesine yardım edebilmektedir.
Bir çiftin çocuk sahibi olmasında hassas dengeler rol oynar. Bu dengelerin herhangi birinde bozukluk olduğunda çiftin kendiliğinden veya yardımcı üreme teknikleri yardımıyla gebe kalmasında gecikmeler olabilir veya gebelik hiç oluşmayabilir.